Radyoterapi için genel uyarılar
Tedavi boyunca karşılaşabileceğiniz bazı özel durumlar ve bu konuda yapmanız gerekenleri şu şekilde sıralayabiliriz:
Yorgunluk, halsizlik hissi
Tedaviniz süresince kendinizi yorgun, halsiz hissedebilirsiniz. Bu durum ilerleyen haftalarda, verilen doz arttıkça daha belirgindir. Bu yorgunluk, tedavinizden kaynaklanan, beklenen bir durumdur ve kesinlikle hastalığınızın kötüye gittiği şeklinde yorumlanmamalıdır. Tedavi bittikten sonra da azalarak kaybolacaktır. Bu gibi durumlarda kendinizi fazla yormamanızda, dinlenmek için daha fazla zaman ayırmanızda fayda vardır. Akşam saatlerinde, kafeinli içecekler, geç saatte yemek yeme gibi uyku kaçırıcı alışkanlıklardan uzaklaşmalısınız. Yorgunluk hissi, tedaviye bağlı olarak alyuvarlarınızın azalması sonucu da oluşabilir. Bu durumda doktorunuz demir hapları ya da kan nakli önerebilir. Yorgunluk hissi tedaviden sonra kaybolacaktır, birkaç ay sonra yeniden belirirse, bunun hastalıkla bağlantılı olma olasılığı vardır, doktorunuza haber veriniz.
Beslenme ve sıvı alımı
Tedavi süresi ve şekli ne olursa olsun, radyoterapiniz boyunca sağlıklı beslenmeye ve bol su içmeye mutlaka özen göstermelisiniz. Bazı hastalarda tedaviye bağlı iştahsızlık belirir, yemek alışkanlığı değişir, ama her şeye rağmen beslenme konusunda hassas ve gayretli olunmalıdır. Bol su içilmesi de özellikle baş-boyun bölgesi ve göğüs kafesi ışınlamalarına bağlı yan etkiler açısından faydalı olacağı gibi, vücudun temel ihtiyacı olarak gereklidir. Gün boyu üç öğün yemek yerine, az ve sık yemek daha uygundur. Radyoterapi sırasında biraz kilo vermeniz doğaldır, ama yemek konusunda belirgin sorunlarınız varsa, mutlaka doktorunuzdan yardım isteyiniz.
Cilt bakımı
Bazı hastalarda tedaviye bağlı cilt reaksiyonları gelişir. Bu, hastanın ve tedavinin özelliklerine göre değişen sıklıktadır. Her tedavi planlamasında hastaya cilt bakımı konusunda önerilerde bulunulur. Bu öneriler, tedavi kurumuna göre değişir. Bazı merkezlerde tedavi boyunca tedavi alanı cildine su teması yasaklanır ve dolayısıyla hastadan banyo yapmaması istenir.
Bazı merkezlerde ise tedavi bölgesini ılık su ile yıkayıp, ardından yumuşak bir havlu ve yavaş hareketlerle, tam bir kurulama koşuluyla banyoya izin verilir. Tedavi bölgesinde ilerleyen haftalarda hafif kaşıntı hissi belirebilir. Bu bölgeyi asla ovalamayınız, asla kaşımayınız, çünkü tedaviye bağlı olarak bu bölgedeki deri giderek incelir, hassaslaşır ve kolay tahriş olabilir. Parfümli sabunlar, parfümlü pudralar, deodorantlar, losyonlar, kremler cildinizi tahriş edici maddelerdir ve tedavi süresince kullanmanız sakıncalıdır. Kimi durumlarda doktorunuz size parfümsüz, bebek pudrası (talk) önerebilir.
Tedavi süresince (banyoya izin veriliyorsa) ve tedavi sonrası erken dönemde çok sıcak su ile banyo ve tedavi bölgesine sabun bezi gibi tahriş edebilecek maddelerin teması sakıncalıdır. En iyisi bu süre zarfında ılık su ve parfümsüz sabun kullanmaktır. Tedavi bölgesinin ıslak olması, cilt reaksiyonu riskini artırır. Terleme durumunda temiz ve yumuşak bir havlu ile ve hafif hareketlerle bu bölgeyi derhal kurulamalıdır. Tedavi bölgesine yapılan işaretlerin çıkmaması gerekir. Eğer işaretler azalır ya da tamamen yok olursa, kendi kendinize bu işaretleri yeniden yapmayı asla denemeyiniz. Zaten işaretleriniz her gün teknisyeniniz tarafından kontrol edilmektedir ve eğer silinmeye yüz tutarsa sadece doktorunuz tarafından yinelenecektir.
Baş ve boyun bölgesinden radyoterapi alan erkeklerin tedavi süresince traş köpüğü, traş kremi ve jilet kullanarak traş olmalarına izin verilmez. Mümkünse tedavi boyunca traş olmamak en iyisidir. Eğer gerekliyse, traş makinesi ile traşa izin verilebilir. Cilde ait bu kısıtlamalar sadece tedavi bölgesi cildini ilgilendirir. Cildinizin diğer bölümlerine dair herhangi bir önlem almanıza gerek yoktur. Ayrıca söz konusu kısıtlamalar sürekli değil, sadece tedavi süresince ve tedavi sonrası erken dönem için gereklidir.
Güneşten korunma
Tedavi gören bölge cildi incelir ve hassaslaşır. Bu nedenle yazın etkili güneşe, kışın soğuk rüzgara maruz kalmamalıdır. Bu durumlar, cildi tahriş edeceği gibi, reaksiyon riskini de artırır. Tedavi bitimini takiben en az 1 yıl süreyle, tedavi gören bölgenin kuvvetli güneş ışığından korunması gerekir. Bu süreden sonra bile bazen cilt hassasiyeti devam edebilir ve özel bakım gerektirebilir. Bu durumda yüksek koruma faktörlü güneş kremleri kullanarak güneşe çıkılabilir.
Giyim
Tedavi edilen bölge cildine temas eden kumaşın dikkatli seçilmesi önemlidir. Doğal liflerden yapılan giysiler daha uygundur, cildi tahriş etmez. Yünlü, naylon giysiler tahriş edici olabilir. Omuz askıları, sütyen askıları tedavi edilen cildi sıkıyorsa sakıncalıdır. Meme bölgesinden tedavi alan hanımların tedavi süresince sütyen kullanmamaları isabetli olacaktır. Boyun bölgesine radyoterapi uygulanıyorsa, dar yakalı giysilerden ve kravattan kaçınmalıdır. Ama tedavi edilen bölgeyi özellikle kuvvetli güneş ve soğuk rüzgardan korumak da gereklidir. Bu amaçla boyun için ipek veya pamuklu fular, saçlı deri için aynı kumaşlardan eşarp uygun seçimlerdir.